21 Ekim 2000 Sentenced İstanbul Konseri
Buğranın ve benim konser izlenimlerimiz burda.Okuyun da bilgilenin:
Geldiler geliyorlar derken işte İstanbul'daydılar!!.Böyle büyük ve kaliteli bir grubu canlı olarak seyrettiğim için kendimi oldukça şanslı buluyorum. Öncelikle;bize muhteşem bir anı yaşattığı için teşekkürler SENTENCED!
Konser biletlerini birkaç hafta öncesinden büyük bir heycanla aldık.Büyük gün geldiğinde Tekirdağ'dan 4 arkadaş sabahın köründe çıktık yola.Kasablanka Konser Hall'u bulduktan sonra biraz İstiklal'de turladık.Daha önceden kapıların 13de açılacağı belirtilmişti.Biz saat 12 gibi kapının önünde beklemeye başladık.Osırada içeriden uzun boylu,uzun siyah saçlı biri cep telefonu ile konuşarak çıktı ve konuşmasına dışarıda devam etti.Baştan şaşkınlıkla herkes "bu vokal değil mi yaf??" gibilerinden birbirine soru sordu. Herif yaklaşık 2-3 dakika orda takıldıktan sonra içeri girdi.Biz ise bu sırada heyecandan fotoğraf makinemizi bile çıkartamamıştık.Grubun fanı olduğu halde adamın yanına gitmeyerek heyecan yapan Buğra arkadaşa sevgiler:))).Adam kendini parçaladı sonradan,"niye gitmedim adamın yanına" diye.
Konser salonunun kapısı Amerikan konsolosluğuna baktığı için polisler durup durup oradan dağılmamızı söylüyorlardı.Bunun üzerine organizatörler bizi arka kapıya götürdüler.Bu arada kapıların 3 gibi açılacağını öğrendik.Arka kapıda uzun bir bekleyişten sonra seyircilerin ön kapıdan alınıcağı bildirildi. Herkez önce girmek için alelacele ön kapıya üşüştü.
Girişte vestiyere montlarımızı bırakıp (ki bırakmaz olaydık!!) hemen içeri daldık.Ön sıralarda takılmaya başladık.O sırada yanımda duran bir hatunu farkettim.O konuya bilahire değinicem.:))Bizi içeri aldıkları sırada Leviathan grubu soundcheck olayını tamamlamamıştı.Vokalist tam bir rock star havalarında seyircileri içeri alanlara bağırıp çağırıyordu.Daha önceden herifleri hiç dinlemediğim halde pek bişeye benzemiyeceklerini burda anladım.
Adamlar soundcheck olayını tamamladıktan kulise gitti.Bu sırada seyirciyi ısıtmak için cd çalınmaya başladı ,ama çalan cd metallicanın load albümü olunca oldukça yuhalandı.Birkaç parça sonra başka albümler kondu ama artık seyirci Sentenced için sabırsızlanıyordu.
Işıklar söndü ve Leviathan grubu sahneye çıktı.Adamlar o dumanlar arasında birkaç dakika hareketsiz beklediler.Vokalistin çok kendinden emin tavırlarla hareket etmesi ve sigaryla sahneye çıkması tepki topladı.Grubun müziğine gelince; adamlar klasik black metal yapıyorlar.Pek de bi orjinallikleri yok.Seyircinin de adamları tutmadığı daha sahnedelerken Abraxas diye bağırarak diğer grubu istemelerinden belliydi.
Abraxas grubu sahneye çıktığında çoğu kişi kafa sallamaya ,yavaş yavaş konser havasına girmeye başladı.Adamlar gerçekten kaliteli müzik yapıyorlar ve de seyirciyi gaza getirmeyi çok iyi biliyorlar.Öğrendiğim kadarıyla şu anda bir demoları var ama İstanbul seyircisi adamları gerçekten çok seviyor.Ben de izlerken kendimi tutamayıp headbang yapmaya başladım bile...Tabi önlerde olduğum için üstüste bir şekilde konseri izleme devam ediyordum.
Büyük alkıştan sonra Abraxas grubu sahneden indi.Artık herkez sabırsızlanıyordu.Ama ortam iyice sıcak olmuştu. Hele ön taraf cehennem sıcağı gibiydi.Bodyguardlara büyük ısrarlarımız sonucu su getirdiler ama haliyle su bana çok az denk geldi.Ben Abraxasta çoğu enerjimi harcamıştım ve Sentenced'ta yorulmaktan korkuyordum.
Yaklaşık 10-15 dakika sonra büyük an geldi ve Sentenced grubu sahneye çıktı.Herkes çıldırmış gibiydi.Konsere Frozen albümünden Farewell parçasıyla girdier.Herkes çıldırmış gibiydi.Konserin başından beri altgrupları büyük sessizlikle izleyen yanımdaki hatun bir anda çığlıklar atarak headbang yaparak parçaları söylemeye başladı.Muhteşem bir atmosfer oluşmuştu.Vokalist arada mikrofonu sayircilere uzatıyor, o anda millet coşuyordu.
Bleed In My Arms,The Suicider parçaları Farewell i takip etti.Parça aralarında vokalist Laihiala konuşurken herkez Noose diye bağırıyordu.Bu arada ben bir şekilde basın kısmına geçtim.Orada headbang yapıp fotoğraf çekmeye başladım.(Bu sırada o hatunu da kaybettim haliyle:((((( )
Konser muhteşem şekilde devam ediyordu.Bu arada unutmadan konserde çalınan parçaları sırayla olmasada hatırlayabildiğim kadarıyla yazayım: bleed in my arms, home in despair, no more beating as one, broken,killing me killing you, dead moon rising,farewell, the suicider, noose, bleed, dancing on the gaves ,the sun wont shine ve bir parça daha çaldılar ki birazdan anlatıcam onu da.
Anlıycağınız gibi playlist bayaa iyiydi.Her parçada seyirsicler kendinden geçiyor (e tabii bende:)) , parçalara eşlik ediyordu.Ama Killing me Killing You, Dead Moon Rising, Noose ,Bleed ,Farevel,Bleed In My Arms'da katılım en üst düzeydeydi.Konserin sonlarına doğru ben sahnenin sol tarafından izleme başladım.Heriflerin performansları mükemmeldi.Vokalist seyirciyi gaza getirmeyi çok iyi biliyordu.
Adamlar playlistlerini bitirdikleri zaman sahneden kulise gittiler. Fakat bu kadar parça kimseye yetmemiş olucak ki herkez SENTENCED diye bağırmaya tempo tutmaya başladı.Adamlar da fazla naz yapmadan çıktılar sahneye.Çaldıkları ilk parça Dancing On The Grave'di. Sıra 2. parçaya gelince yer yerinden oynadı.Evet Maiden'dan "The Trooper" 'ı çalıyorlardı.O ana kadar yerinde zaten duramayan seyirci öyle bir coştu ki bunu size anlatamam.O an herkezin orda olmasını isterdim.Parçada herkes headbang yapıyor, herkes parçayı söylüyor, kimse yerinde durmuyordu.Ben Maiden fanı olmamın da etkisiyle öyle bir coştum ki artık parça bitsin de durayım diye düşünmeye başladım.Ama bir yandan da böyle güzel bir parçanın bitmesini hiç istemiyordum.Ama her güzel şey gibi bu konser de bitti ve tırıs tırıs evin yolunu tuttuk.Konser salonundan çıkar çıkmaz herkesin konuştuğu şey performanslarının ne kadar iyi olduğuydu.
Konserden kısa kısa notlar:
Özel bir not:
MetalWarrior
22.10.2000
Sentenced Konseri 21 Ekim 2000
Temmuz ayı NonServiam'ını satın aldığımda muhteşem bir haberle karşılaşacağımı tahmin etmiyordum.Haberler bölümünü açtığımda Sentenced'ın İstanbul'a geleceğini okudum.Sevinçten yerimde duramıyordum.En sevdiğim grup İstanbul'a geliyordu, ve konserde 18 yaş sınırı yoktu.
Tekirdağ'dan 4 arkadaş konsere gitmeye kararverdik.Atlantis müzik aracılığıyla biletlerimizi edindik.Konsere 1ay kala hiçbirşeyle ilgilenemez olmuştum.Heycanım git gide artıyordu.Okulda dersleri bile dinleyemiyordum,aklımda sürekli konser vardı.
Sonunda konser günü geldi ve yola çıktık.Sanki bir rüyada gibiydim.Konser mekanına 10.30 da vardık fakat bizi içeri almadılar.Saat 12.00da tekrar geldik ve 15-20 kişinin kapıda toplanmış olduğunu gördük.Bizde beklemeye başladık.Bir süre sonra birisi hızla kapıdan çıktı.Arkadaşım onun gruptan biri olduğunu farkettim.Arkamı dönüp baktığımda bu kişinin Ville Lahiala olduğunu gördüm.Cep telefonuyla konuşuyordu.Biz hemen fotoğraf makinemize sarıldık fakat ne yazikki fotoğraf çekemedik.Ayrıca Ville iki üç adım yanımızdan geçmesine rağmen ona dokunamadık bile.Ben resmen şok olmuştum,elim ayağım titremeye başladı, bu yüzden kıpırdayamadım bile.Ville çok karizmatik biri.Yaklaşık 2 metrelik bir boyu uzun siyah saçları ve bembeyaz suratındaki renkli gözleriyle herkesi büyüledi.
Saat 3.30 gibi kapılar açıldı ve içeriye girdik.İlk olarak Leviathan grubunu izledik.Leviathan iy bir performans sergiledi.Dajha sonra sahneye Abraxas çıktı..Seyirci Abraxasta iyice coştu ve arkadan öne doğru yüklenmeye başladı.Ben en öndeydim ve oldukça sıkışıyordum.5-6 kişi fenalaşıp bayıldı.Abraxas thrash metal yapıyordu.Fakat vokal olarak brütal kullanıyorlar.Ben vokal tarzını Metallium'a benzettim.Abraxas çalarken şarkılara katılım Leviathana göre çok daha fazlaydı.Grup elemnları seyirciyi gaza getirmede çok başarılıydılar.Özellikle basçıları uçmuştu.
Ve sonunda SENTENCED.....
Önce Vesa Renta sahneye çıktı.Salondan çok büyük biri gürültü koptu.Herkes coşmuştu.Daha sonra diğerleri de geldi ve konser başladı.Konsere Farewell ile girdiler.Grup sahnede çok aktüifti.Özeliikle de Ville bizi coşturmak için elinden geleni yapıyordu.Sürekli headbang yapıyordu.Ses düzeni çok iyi olmamasına rağmen grup inanılmaz bir performans gösterdi.Salondaki herkes kendinden geçmişti ve gruba çalmalarını istedikleri şarkıların isimlerini duyurmaya çalışıyorlardı.Bu sırada Ville işaret parmağını dudaklarına götürdü ve "şimdi beni dinleyin ve söylediklerimi tekrarlayın" dedi ve FUCK YOU diye bağırmaya başladı.Gerçekten görülmeye değerdi.Bütün salon Fuck You diye bağırıyordu. grup hemen Bleed isimli müthiş parçayı çalmaya başladı.Benim için en önemli şarkı ise The Suicider di.Şarkı başladı ve ben koptum.Grup müthişti.Bir çok hit parçayı çaldılar.12 parça sonunda konser bitti.Daha sonra bis'e çıktılar ve 2 parça daha çaldılar.İlk parça Dance On The Graves di.Son Parça ise "The Trooper" dı.Bütün salon bu parçada manyaklaştı.Kafa sallarken az kalsın bayılıyordum.Çünkü çok güç sarfetmek zorunda kalıyorduk.Hem kalabalıkta sıkışmamak için kendimize alan oluşturmaya çalışıyorduk,hemde bütün şarkıları beraber söyleyip kafa sallıyorduk.
Sonunda konser bitti.Grup seyirciye hayran kaldı ve Wacken Open Air'e benzetti.Grup da seyirci de çok iyidi.Grubun parça seçimi de çok güzeldi Amok albümünden başlayarak bütün hepsinden çaldılar.Daha fazla parça çalsalar daha iyi olurdu çünkü 14 parça bize çok az gelmişti.Özellikle Frozen dan daha fazla parça çalabilirlerdi.Ama genelde hüzünlü parçaları playlist e almamışlardı.Mesela One With Misery,Warrior Of Life,One More Day, Fragile gibi parçaları çalmayıp daha gaz şarkılar çaldılar.
Ville sahnede gerçekten mükemmel.Sürekli headbang yapıyordu.Ayrıca parça aralarında yaptığı hareketlerle seyirciyi coşturdu.
Sonuçta mükemmel bir konserdi.Bence salonda bulunan herkes çok memnun olarak ayrılmıştır.
Sentenced'la daha iyi bir konser mekanında tekrar görüşmek üzere....
Son olarak da playlisti yazıyorum;
1-Farewell | 2-Bleed In My Arms 3- | The Suicider | 4-Bleed | 5-Home In Despair | 6-No More Beating As One | 7-Sun Wont Shine |
8-Dead Moon Rising | 9-Broken | 10-Noose | 11-Killing Me Killing You | 12-Nephente | 13-Dance On the Graves | 14-The Trooper |
Buğra Çetin